Böyle Buyurdu Zerdüşt-Gece Türküsü / F.Nietzsche

Gecedir:bütün fışkıran pınarlar daha gür konuşurlar şimdi.Benim gönlüm de fışkıran bir pınardır.
Gecedir:sevenlerin bütün türküleri şimdi uyanırlar ancak.Benim gönlüm de seven birinin türküsüdür.
İçimde,dinmemiş,dindirilmez bir şey var,dile gelmeyi özler.Bir sevgi tutkusu var içimde,kendisi de sevgi diliyle konuşur.
Işığım ben:ah,gece olsaydım! Ama ışıkla kuşatılmak benim yalnızlığımdır.
Ah,karanlık olsaydım,gece olsaydım!Nasıl emerdim ışığın memelerinden!
Sizi de kutsardım ey yıldızcıklar,ey ateş böcekleri yukardaki! -ışığınızın armağanlarıyla kıvranırdım.
Ama ben kendi ışığım içre yaşarım,benden kopan yalımları yine kendim içerim.
Ben alıcı mutluluğu nedir bilmem;çalmanın bile almaktan daha kutlu olması gerektiğini kurdum düşümde sık sık.
Elimin durmak bilmeden bağışlaması benim yoksulluğumdur,bekleyen gözler ve pırıl pırıl özlem geceleri görmek beni imrendirir.
Ah,acısı bütün bağışlayanların! Ah,güneşimin kararması! Ah,isteme tutkusu! Ah,çetin açlık tokluktaki!
Onlar benden alırlar:ama canlarına dokunabiliyor muyum? Vermekle almak arasında bir uçurum vardır;ve en küçük uçurumu bile sonunda köprülemek gerekir.
Güzelliğimden bir açlık doğar:aydınlattıklarımı incitmek isterim,armağan ettiklerimi çalmak isterim: -öylesine acıkmışım kötülüğe.
Başka bir el uzanınca elimi geri çekmek;sıçrayışında bile durumsıyan çağlayan gibi durumsamak: -öylesine acıkmışım kötülüğe!
Bu türlü bir öç almayı kurar bolluğum: bu türlü bir hınzırlık kaynar yalnızlığımdan.
Bağışlamaktan duyduğum mutluluk,bağışlarken öldü,erdemim,bolluğundan ötürü kendi kendisinden bıktı!
Kim ki bağışlar,utancını yitirmekle karşı karşıyadır,kim ki hep dağıtır,eli de yüreği de katılaşır bu dağıtma yüzünden.
Artık yalvaranların utancından gözlerim dolmuyor,elim ,dolu ellerin titremesine karşı çok ilgisiz.
Gözyaşlarım nereye gitti,yüreğimin çiçekleri nereye?Ah,yalnızlığı bütün bağışlayanların!Ah,sessizliği bütün parıldayanların!
Issız boşlukta nice güneşler döner:ışıklarıyla seslenirler karanlık olanlara, -ama bana susarlar.
Ah,ışığın parıldayana düşmanlığıdır bu:acımak bilmeden izler yolunu.
Parıldayana karşı tâ yürekten haksız,güneşlere karşı soğuk: -böyle yol alır her güneş.
Güneşler fırtına gibi uçarlar yörüngelerinde:bu onların yol almasıdır.Amansız istemlerini izlerler onlar:bu onların soğukluğudur.
Ey,sizsiniz yalnız,siz karanlıklar,geceliler,ısı çeken sizsiniz parıldayanlardan! Ey,ışığın memelerinden sütle canlılık emen sizsiniz yalnız!
Ah,çevremde buz var,elim buzdan yanıyor! Ah,içimde susuzluk var,sizin susuzluğunuza can atıyor!
Gecedir:yazık,ışık olmak zorundayım! Ve gecelilere susamak! Ve yalnızlığa!
Gecedir:özlemim artık içimde bir pınar gibi kaynıyor, -konuşmadır özlediğim.
Gecedir:bütün fışkıran pınarlar daha gür konuşurlar şimdi.Benim gönlüm de fışkıran bir pınardır.
Gecedir:sevenlerin bütün türküleri uyanırlar şimdi.Benim gönlüm de seven birinin türküsüdür.
Türküsü buydu Zerdüşt’ün.


Cem Yayınevi,1993,s.102,103,103
çev.A.Turan Oflazoğlu


Hiç yorum yok: